31 Ekim 2010 Pazar

MANGALDA LEVREK KEYFI


 Burada havalar en guzel zamanlarina dondu. Artik bahce keyfi yapabiliyoruz, pikniklere gidebiliyoruz. Bu zamanlarini seviyorum bu sehrin.


 Haftasonu arka bahcemizin sezon acilisini  mangalda levrek ile yaptik. Bundan sonra sik sik dis mekan etkinlikleriyle cikarsam karsiniza kizmayin bana sakin. Farkli ulkelerde farkli mevsimlerde olmak ta ayrica renklendiriyor bloglari bence.


 Ama yine de madem balik sezonu ulkemde, bende ayri kalmayayim diye levrek yaptim size. 
Balik icin limon sikilmadan yenir derler ama ben katilmiyorum. Limonsuz baligin keyfini alamiyorum. Hatta sarimsaksiz olanin bile. Cocuklugumdan beri bizim evde ne zaman balik pisse bol limon ve dovulmus sarimsak karistirilip yerken uzerine dokulur. Bu lezzeti bilmeyenlerdenseniz ozellikle kizarmis balikla siddetle tavsiye olunur.

 Dilerseniz baliklari pismeden once ayni sosa bulayipta pisirebilirsiniz. O zaman da gayet guzel oluyor. Ama her yigidin yogurt yemesi farklidir ne de olsa. Balik yiyin de nasil isterseniz oyle yiyin. Benim usul boyle.


27 Ekim 2010 Çarşamba

CABUK SUFLE


  Dun geceki blog ziyaretlerim sirasinda bir cok arkadasimda tatlilar, kekler, pastalar gorunce daha fazla dayanamayip attim kendimi mutfaga, gecenin 11' inden sonra en acilinden bir tatli yapmaya.
Yaptim yapmasina da yedim de ustelik hem de afiyetle, sonrasi malum :((  Bu saatte tatlimi yenir diye hayiflanmalar... Ara sira olur di mi , bisey olmaz di mi! Siz de yapmiyormusunuz sanki? Hadi yapiyoruz deyin de vicdan azabim hafiflesin.

 Bu arada son 10 gundur hemen hemen izledigim tum bloger arkadaslarimdan mim ve blog odulu geldi bana. Hepinize cok coookkk tesekkur ediyorum beni de bu guzel paylasimlariniza dahil ettiginiz icin.

 Insan gercekten kendini kiymetli hissediyor. Henuz uc aylik  yeni bir bloger olarak sizlerin arasina dahil olmak, sicakiginizi, sevginizi ve ilginizi hissetmek gercekten cok guzel. Ben de bana gelen tum mim ve odulleri ayirim yapmadan tum blogerlara gonderiyorum.

 Umarim nice guzel paylasimlarda nice uzun zamanlar bulusuruz. Hepinize, dunyanin dort bir yanindaki blogger dostlarima, Dubai' den kucak dolusu sevgilerimi gonderiyorum.

 Veee tatli yiyelim tatli konusalim deyip suflemin tarifine geciyorum.
Soyle disi citir, ici akiskan cikolata dolu, sicacik ve enfes bir tat. Ani gelen tatli kriziniz veya misafirleriniz icin, oyle gecistirmelik degil, solen tadinda bir tatli resmen
 
  Ben 4 kisilik bir recete verecegim, siz olculeri kisi sayiniza gore bire bir arttirabilir veya azaltabilirsiniz.
Tek kisilik firin kaplarinda pisirilmesi gerekiyor o yuzden evinizde firina uygun porsiyonluk kabiniz yoksa, aluminyum folyo seklinde satilan tek kullanimlik firin kaplarindan da kullanabilirsiniz.
Yerken uzerine sivi krema ve pudra sekeri ilave etmenizde ayrica tavsiye olunur.

Yine her zamanki gibi ben bitter cikolata kullandim ama tercih sizin damak zevkinize kalmis tabii.
Sufle de dikkat etmeniz gereken tek sey ise firinda kalis suresi. Eger tam zamaninda cikartmazsaniz veya firindan cikar cikmaz servis yapmazsaniz keke donusebilir. O yuzden tavsiyem oturun firinin karsisina, suflenin disi kabuk seklini alip kabarmaya baslayinca cikartin hemen firindan. Zaten topu topu 10-15 dk kadar surecek, caniniz sikilmaz yani :)) Hadi kolay gelsin.


 MALZEMELER:
* 4 yumurta
* 4 corba kasigi toz seker
* 4 corba kasigi un
* 200 gr bitter cikolata
* 150 gr tereyag veya margarin
* sivi krema, pudra sekeri ( Servis sirasinda uzerine dokmek icin, tercihe bagli. Olmasa da olu yani:) )

YAPILISI
* Yumurta ve toz sekeri iyice cirpin.
* Unu yavas yavas ilave derek cirpmaya devam edin.
* Ayri bir cezve veya tavada tereyagini eritin. (Bu islemi firinda da yapabilirsiniz)
* Tereyagini ocaktan alarak icine kucuk parcalara ayirdiginiz cikolatayi da ekleyip eriyene kadar karistirin.
* Hamurun icine dokup iyice cirpin.
* Hazirladiginiz karisimi tek kisilik firin kaplarina paylastirin. ( Kabin yarisindan biraz fazla koyun, cok fazla koyarsaniz disina tasabilir.)
* Firin kaplarini bir tepsiye yerlestirip, yarisina gelecek kadar tepsiye su koyun.
* 180 derecede onceden isitilmis firinda uzeri kabuk seklini alip kabarana kadar yaklasik 15 dk pisirin.
* Firindan cikar cikmaz servis yapin.

Afiyet olsun . . .

25 Ekim 2010 Pazartesi

Avokado Salatasi (Guacamole)


  Bu gun hazirlamasi kolay, lezzet ve goruntu acisindan sofralariniza farklilik getirecek guzel bir salata paylasiyorum sizinle. Bu salatayi ilk kez Meksikali bir arkadasimin mangal davetinde yemistim. Meksikada cok sevilen, hatta dip sos olarak bile kullanilan bir salataymis.
Ilk yedigimde tadini pek anlayamamistim ama sonradan, ozellikle de et yemeklerinin yaninda, tercih ettigim bir salata oldu.

 Bu salatayi yaparken avokadolarin yumusak olmasi onemli. Eger degilse buzdolabinizda birkac gun bekletip yumusatabilirsiniz.

MALZEMELER:

* 2 adet olgun avokado
* 1 bas kuru sogan
* 1 tane domates
* birkac dal maydanoz
* limon suyu, zeytinyagi
* tuz, karabiber

YAPILISI:

* Avokadolari boylamasina ikiye kesip kasikla etli kismini cikartin. Bu islem ilk kez deneyecekler icin zor gelirse direk kabugunu soyarak ta yapabilirsiniz.
* Catalla iyice ezin.
* Kuru sogan, maydanoz ve cekirdekli kismi cikarilmis domatesi, kucuk kucuk dograyip ezdiginiz avokadoya ekleyin.
* Tuz, karabiber, limon suyu ve zeytinyaginida ekleyip karistirarak servis yapin.

 Afiyet Olsun. . .

23 Ekim 2010 Cumartesi

MANTARLI BIFTEK SARMA


 Bu yemek icin ne denir, ne soylenir bilmiyorum! Harika, cok guzel, nefis . . . Soyleyecegim hersey yaninda az kaliyor. O yuzden lafi uzatmadan, hic birsey soylemeden tarife geciyorum.

MALZEMELER:

* 6 tane 180' er gramlik sarmalik acilmis biftek
* 500 gr mantar
* 4 bas kuru sogan
* 1.5 su bardagi sivi krema
* Tuz, karabiber

TERBIYESI ICIN:

*  yarim su bardagi sut
* 1 bas kuru sogan rendesi
* iri cekilmis tane karabiber
* kekik, biberiye

YAPILISI:

* Terbiye malzemelerini birbirine karistirip etleri teker teker bu karisima bulayin.
* Artan terbiyeyi cam bir kaba yerlestirdiginiz etlerin uzerine dokun.
* Cam kabin uzerini strech film ile hava almayacak sekilde kapatarak en az bir kac saat dolapta bekletin.
* Mantarlari ince ince dilimleyerek, biraz sivi yag, biraz tereyag karisiminda soteleyin.
* Mantarlar suyunu salip cekince yemeklik dogradiginiz soganlari ekleyerek sotelemeye devam edin.
* Krema, toz karabiber ve tuzunu ilave edip 4-5 dk. pisirin.
* Hazirladiginiz harcin yarisini ayirin, diger yarisini bifteklere paylastirin ve sarma seklinde sararak firin tepsisine yerlestirin.
* Firin tepsisini dilersaniz uzerini aluminyum folyo ile kapatarak dilerseniz firin posetine koyarak 40 dk kadar 250 derecede pisirin.
* Pisen etlerinizi dilerseniz dilimleyip,  dilerseniz butun olarak, uzerine ayirdiginiz sostan dokerek servis edin.

Afiyet olsun . . .

21 Ekim 2010 Perşembe

ZEYTINYAGLI ENGINAR



 Enginar temizlemek biraz mesakkatli bir istir. Ben hayatimda hic temizlemedim mesela. Ama hem cok severek yerim, hemde cok severek yaparim. Burada temizlenmis taze enginar bulmak zor, bu mevsim de enginar mevsimi degil zaten. O yuzden ben konservesini kullandim.

  Guzel bir aroma vermesi acisindan da icine biraz portakal suyu kattim ve portakal dilimleri uzerinde servis yaptim.

 MALZEMELER:

* 6 adet orta boy enginar
* 1 adet havuc
* 1 bas kuru sogan
* 1 adet patates
* 1.5 cay bardagi ic bezelye
* Zeytin yagi
* Bi tutam dere otu

*  limon suyu
* 1/2 portakal suyu
* Tuz, seker

 YAPILISI:

* Enginarlari bol limonlu suda, yumusamaya baslayinca biraz tuz ve toz seker ilave ederek , haslayin.
* Havuclari kup kup dograyip ayri bir tencerede biraz zeytinyagi ekleyerek yumsayincaya kadar karistirarak pisirin.
* Yumsayan havuclara sirasiyla sogan, bezelye ve patatesi ekleyip biraz kavurduktan sonra uzerini gececek kadar  su, 1 tatli kasigi toz seker, biraz tuz, 1/4 limon suyu, 1/2 portakal suyunu da ekleyerek, suyunu cekene kadar kisik ateste pisirip sogumasini bekleyin.
* Haslanan enginarlari servis tabagina alip, soguyan sebzeleri uzerine koyun.
* Kiyilmis dereotu serperek servis yapin.

Afiyet Olsun. . .

19 Ekim 2010 Salı

YALANCI PACA CORBASI


  Havalarin kisa dogru dondugu, hastaliklarin tek tek butun evlerin kapisini caldigi bir donemde canim Turkiyem.

 Bu kadar sicak bir memlekette yasarken kisi ozlemiyor degilim aslinda. Ama kis hep huzunlu gelmistir bana. Bizler sicacik evlerimizden sicacik ofislerimize, sicacik okullarimiza, sicacik gezmelerimize giderken bile dayanamazken disaridaki soguga; ya evsizler, ya sokak cocuklari, ya yoksullar diye dusunurum hep, ya onlar ne yapiyorlar!
Onlar caresiz belli, yoksa kim oyle olmak ister ki! Peki onlarin caresizliklerine karsi bizim durusumuz ne?  Hic mi suclu degiliz onlarin bu hale dusmesine, hic mi payimiz yok acaba yasanan bunca hikayede?

  Belki de bu kadar gozumuzu dondurmeseydi reklamlar, belki de bir ust sinifa(!) dahil olabilmek adina saldirmasaydik markalara, en pahali botu alacagimiza siradan iki bot alip paylassaydik ihtiyaci olanla mesela, yine de boyle mi olurdu?

  Simdi sokaga cikip yardim edecek birilerini arayacagimiza hic sokaga dusurmeseydik onlari, paylassaydik neyimiz var neyimiz yoksa, korusaydik, kollasaydik imkanimizca. Henuz baslarini sokacaklari bir damlari varken, henuz sokaga dusmemisken, henuz yitmemisken koca sehrin kalabaliginda. Sonucta onlarda birilerinin esi, dostu, akrabasi, tanidigi degilmiydi, oncesi yokmuydu hikayelerinin.

  Bugun oturup bir kez daha dusunelim hep birlikte. Belkide cok yakinimizda, bizim farkedip el uzatmamizi bekleyen, sonlarini guzele cevirebilecegimiz hikayeler vardir.

  Bir tas corba ikram ederek baslayalim hikayelerini duzeltmeye. Sicacaik, insanin icini isitan, gonlune belkide umut tohumu atacak olan bir tas corba. Gunlerine ogun, yarinlarina umut olalim gozleri kapida bekleyenlerin.

  Olmaz mi? Olur belki, neden olmasin!

  Corba demisken recete vermeden gecmek olmaz simdi.
Paca corbasinin faydalarini hepimiz biliyoruz. Ozellikle cocuk ve yaslilar ile, kemigi catlamis, kirilmis hastalara siddetle tavsiye eder doktorlar. Ama cok yaygin yapilmaz evlerde nedense. Ben de cok sevmeme ragmen bir kaca kez yapmisimdir ancak.

  Bir cok yemegin oldugu gibi bunun da yalancisi var tabiki. Ve iste ben bunu cokca yapiyorum. Daha pratik geliyor belki bilmiyorum. Ve bu corba tarifimle de Bir dilim bir tutam' in yalanci yemekler etkinligine katiliyorum.

 MALZEMELER:

* 500 gr corbalik kemikli et
* 2 corba kasigi un
* 2 corba kasigi sivi yag
* 2 dis sarimsak
* 1 tatli kasigi sirke

YAPILISI:

* Kemikleri, etleri yumusayana kadar duduklude pisirin.
* Unu sivi yag ile kisik ateste, rengi sararana kadar kavurun.
* Kemikleri hasladiginiz suyu suzerek unun uzerine dokun.(kemik suyu yaklasik 1.5 litre olmali.)
* El blenderinizla iyice karistirin.
* Kemiklerinden ayirdiginiz etleri didikleyerek kaynayan suya ilave edin.
* Sarimsaklari ezerek onlarida ilave edin.
* 5-10 dk kaynatip ocaginizi kapatin ve sirkeyi de ekleyip karistirin.
* Servis sirasinda uzerine tereyagli kirmizibiber dokebilrsiniz.

Afiyet Olsun . . .

17 Ekim 2010 Pazar

KARIDES SALATASI


  Annecigim bana pek yemek yaptirmazdi eskiden. "Sen derslerine calis yavrum, ben hallederim." derdi hep. Ona gore yemek yapmak nasilsa ogrenilirdi, ama ders zamaninda calisilmaliydi. Bende mumkun oldugunca izlemeye calisirdim onu, neyi nasil yapiyor diye. Mutfakla aramizda mesafe oldugunu goren es dost takilirdi bana ilerde zorlanacaksin diye. Bende hep "amaaan derdim, herseyin haziri var artik neden zorlanayim ki!"

  Bir zaman sonra, ailemden ayri yasamaya baslayinca, aslinda yemek yapabildigimi ve hatta guzel yapabildigimi fark ettim. Daha dogrusu yiyenler tarafindan fark ettirildim.

  Evde ilk yemegimi yaptigimda annem benim yaptigimi soylemedi once, yemege basladiktan sonra her evde klasiklesmis olan " babasi , yemegi kizimiz yapti." cumleleri dokuldu agzindan. Babacigimin yorumlari benim icin cok onemliydi "himm guzel olmus, soylemeseydiniz annen yapti diye yiyordum bende" diyerek yemek yapma sevkimi arttirdi adeta. O gun analamamistim ama babamin bu sozleri aslinda cok onemliymis, ya moralim bozulacak sevkim kirilacak, ya da yola devam edecekmisim. Babacigimda zaten bunu bildigi icin olsa gerek, anladigi halde benim yaptigimi, farkettirmemisti hic bana.
Sonraki zamanlarda yemegi benim yaptigimi anlayinca takilirdi bana "berberligi bizim basimizdami ogreniyorsun kizim"  diye sonrada gulerdi. Canim babacigimin kulaklari cinlasin.

  Evliligimizin ilk zamanlarinda esim de sasirmisti ne kadar guzel yemek yapiyorsun diye, ve yemek yapmayi bilmedigimi dusundugunu itiraf etmisti. Simdi o gunlere bakip gulumsuyorum.

  Mutfagimi, orada sevdiklerime mamalar hazirlayip onlari doyurabilmeyi seviyorum ben.
Oyle cocuklugumda dusundugum gibi hazir gidalar almiyorum ama, kendi ellerimle tazecik hazirlamayi seviyorum herseyi. Ama bu demek degil ki hazir urunler hayatimda hic yok. Olmuyor, insan kacamiyor, mumkun degil. En azindan asgari seviyede tutmaya calisiyorum ben de, direnebildigim kadar direniyorum.

  Direnemedigim ve genellikle donmusunu alip buzluguma attigim, lazim oldukca kullandigim urunlerden biridir karides. Her zaman vakti olmuyor insanin tazesini alip temizlenmesini beklemeye.

 Dun aksam ne yemek yapacagimi bilmeden gittim eve. Cocuklara kofte, makarna kendime de salata yaptim. Yapmisken de blogumda yerini almali diye dusunup yapistim fotograf makineme.
Bastan soyleyeyim oyle diyete uygun bir salata degil bu. Ama sossuz yerseniz o zaman baska. Bu salataninda asil ozelligi sosunda ama tercih size kalmis artik.

 MALZEMELER:

*  250 gr dondurulmus karides
* 2 dilim ananas
* 1 adet salatalik
* 1 adet dolmalik yesil biber ( kalin, etli olanlardan)
* 1 adet dolmalik kirmizi biber
* Birkac dal marul

 SOSU ICIN:

* 3-4 corba kasigi sivi krema
* 1 tatli kasigi mayonez
* 1 corba kasigi zeytinyag

 YAPILISI:

* Karideslerin buzlarini cozdurdukten sonra birkac dakika kaynamis suda haslayip suzun.
* Diger malzemeleri kup seklinde dograyip, karidesle beraber harmanlayin.
* Sos malzemelerinin tamamini iyice karistirip salatanin uzerine dokun.
* Servis tabagina alarak ikram edin.

Not: Bu salataya normalde tuz konmuyor ama siz damak zevkinize gore ekleyebilirsiniz.

Afiyet Olsun . . .

16 Ekim 2010 Cumartesi

Elti Sofrasi


 Bayram ziyareti icin Turkiye' ye gittigimiz gun sevgili eltimin bizim icin hazirladigi iftar sofrasi bu. Ayni gece memleketlerine dogru yola cikacak olmalarina ragmen, israr kiyamet bizi yemege almisti, hem de bi dolu cesit yaparak. 

  Uzunca bir suredir gorusememenin acisini sattlerce suren sohpetle cikarmaya calismis ve iftara az bir vakit kaldigini gorunce, alel acele el birligi ile sofrayi kurmustuk. Allah' tan yemekleri onceden yapmisti elticigim de durumu kurtardik. Hep birlikte yedigimiz keyifli aile yemeklerinden biriydi. 

  Arsivimde bir kosede kalmis oylece. Gorunce o gunu hatirladim. Ama menude neler vardi cakartamadim. Yeniden agiz tadiyla bulusabilmek umudu ile.
 

14 Ekim 2010 Perşembe

MIMLIYORUUMMM

 Dun geceki blog zitaretlerim sirasinda ne goreyim. Zeliham beni mimlemis. Aman ne mutlu oldum ne mutlu oldum anlaytamam. Ardindan bi de Ayfersultan mimlemez mi beni. Pistiiii. Ayni anda iki mim.(not: Ben istedim 1 goz Allah verdi 2 goz. 3 gun icinde 4 arkadasim mimlemis beni.)
 Sevgili Beyaz Hanimeli ve Nesrinin Mutfagi beni mimleyenler arasinda.

  Butun gun ofiste bi dolasmam var yuzumde gulucukler, mutlu, mesut millet piyangodan buyuk ikramiye kazandim filan sandi. O derece mutluydum yani. Yaa insan mimlenince mutlu mu olur? Oldum iste, mimlendim ve mutlu oldum ama ayni anda iki kisi tarafindan mimlenmeye ayrica mutlu oldum. Dusunuyodum kara kara kimi mimlesem diye. Aslinda hepinizi mimlemek istiyorum ama 5 kisilik hakkim var. Amaaa iki kisi tarafindan mimlenince 10 kisiye cikti kontenjan dimii!

Once benim istatistikler geliyor:
1. TRUF . Istatistiklerde ilk siraya oturdugunu gorunce hep o gunu hatirliyorum. Iftar hediyesi olarak goturmek icin gecenin bi yarisinda emek emek ugrastigimi. Sabah uyandigimda ise sevgili yardimcimin dolapta gordugu truflarima dayanamayip, hemde hediye kutusundan, bana sorup danismadan bi dolusunu midesine indirdigini ve benim "eyvaaaahhhh, daha fotograf cekmedim" diye nasil panik oldugumu.

2. IFTAR SOFRASI 2010-1 Hem yemekleri yap, hem sofrayi hazrla, hem iftar saatine yetis hemde bebislerin sabote calismalari arasinda sofranin fotograflarini cek. Cok zormus gercekten, o gun anladim.

3. AMERIKAN SALATA Bir gunde tum istatistiklerin uzerine cikarak beni bile sasirtti. Oysa daha dun "acaba yayilasam mi?" diye dusunuyordum.

4. KATIKLI DOLMA+FETTUCINE ALFREDO  Iki farkli kulturun yemegi ama biri digerini henuz gecemedi.

5. SARI MASA+BROWNIE Nasil olduysa bunlarda esit gidiyor. Hic olmazsa aralarinda uyum var ama, en azindan renk konusunda :)

Simdide benim mimlediklerim:

1. Birdemliksohbet 

2. Hayatimin renkleri

3. Mintinin Mutfagi

4. Tombul Peri

5. Limon Cicekleri

6. Nur' un kakao bulutlari

7. Bal Bocukleri

8. Balli Cimcime

9. Deryayla

10. Hobibox 

11. Nursenin Hobileri



Hadi kolay gelsin arkadaslaaaarr.

AMERIKAN SALATA


 Bu salataya niye amerikan salatasi demisler hic anlamamisimdir. Bazen rus salatasi diye de anilir ama aslinda ayni sey degiller. Daha dogrusu aralarinda kucuk bir fark var. Rus salatasinda salam ve jambon gibi islenmis et urunleride vardir, amerikan salatasinda ise sadece sebze.

  Ben cok seviyorum bu salatayi, ekmek arasi yapip sandevic olarak bile yerim. O kadar yani.
  Et ve tavuk yemeklerinin yanina yakistirdigim gibi, cay davetlerimde de yaparim zaman zaman. Anlayacaginiz bu salatayi yapip yemek icin bahanem cok.

MALZEMELER:

*  2 tene orta boy patates
*  2 tane orta boy havuc
*  2 corba kasigi dolusu kornison veya salatalik tursusu (dogranmis hali ile).
*  250 gr ic bezelye
*  Mayonez
*  Tuz

YAPILISI:

* Patates ve havucu bezelye buyuklugunde dograyarak, ayri ayri  kaynamis suda yumusayana kadar haslayin.
* Donmus veya cig bezelye kullaniyorsaniz onu da haslayin.
* Kornisonlari da bezelye buyuklugunde dograyin.
* Tum malzemeyi birbirine karistirip, dilediginiz miktarda mayonez ve biraz tuz ilave edin. Bu noktada moyonezi, daha koyu kivamli oldugu icin, cam kavanozdakilerden kullanmanizi tavsiye ediyorum.
* Ayrica malzemelerin mayonezle bulusma islemini servisten 5-10 dk once yapmalisiniz. Aksi taktirde patates ve havuc mayonezi emecekleri icin hos olmayan bir goruntu ortaya cikiyor.

Afiyet Olsun . . .

13 Ekim 2010 Çarşamba

FIRIN SUTLAC

 Geleneksel mutfagimizin vazgecilmez tatlilarindan biridir sutlac. Bu da diger tum tatli ve yemekler gibi yapan kisinin damak zevkine, tercihlerine gore degisir.

 Mesela benim icin sutlac demek itir kokusu demektir. Cocuklugumdan beri annecigim ne zaman sutlac yapsa icine bir tutam itir otu atar mutlaka. Bilmeyene degisik gelir tabiki ama benim gibi alisanlara harika... Olmazsa olmazi olur sutlacin.

 Insan evlendimi bir olmuyor artik, yarim oluyor. Esiyle birlikte bir ediyor ancak. Yarisini birakiyor biryerlerde ve unutuyor zamanla.

En cok ta mutfakta yarim oluyor insan. Eger sevgili es herhangi birseyi yemiyorsa cikartiliyor menulerden, yada malzemelerden. Oyle ya artik tek basimiza bir edemiyoruz iste diger yarimizla butunlesmek gerekiyor. Bir olmakta israr edersekte evlilik yurumuyor zaten. Bir kere attin mi imzayi bastan kabullendin demektir yarim olmayi.

  Benim cocuklugumun itirida diger yarimin hatirina cikti mutfagimdan. Hic bilmedigi bir tadi zorla yedirmek olmaz ama di mi! Bende annecigim yaptikca korluyorum nefsimi. Ne de olsa annede piser bize de kesin duser :)


MALZEMELER:

* 1 cay bardagi pirinc
* 1 lt sut
* 1.5 su bardagi seker
* 1 yumurtanin sarisi
* 1 tane kabuk tarcin

YAPILISI:

* Pirincleri uzerini ortecek kadar suyla haslayin.
* Ayri bir yerde sut, seker ve yumurta sarisini blenderinizla iyice cirpin.
* Suyunu ceken pirinclere ekleyip kaynayana kadar karistirarark pisirin.
* Kaynayinca kabuk tarcinida ilave edip bir sure daha pisirin.
* Ocagi kapatinca tarcini cikartip atin.
* Servis kaselerinize aldiginiz sutlaclari bir firin tepsisine yrlestirin.
* Kaselerin yarisina gelecek sekilde tepsiyi su ile doldurun.
* Onceden isittiginiz firinda uzerleri kizarincaya kadar tutun.
* Firindan cikip soguduktan sonra en az birkac saat, mumkunse bir gece, dolapta bekleterek servis edin.

Afiyet Olsun . . .

12 Ekim 2010 Salı

SARI MASA


  Iste bu da haftasonu davetimin ikinci masasi. Sari masa dedim ben ona, sari yogunlukta ya.
Farkinda olmadan tatlilarimi da bu masayla uyumlu renklerde yapmisim. Tevafuk iste. Hos olmus bence, yakismislar. Sizce de oyle degil mi!


 Sondan basladik demistim ya tarif vermeye, bozmiyayim kurali diye bir sonraki postumda firin sutlacin tarifini verecegim Allah kismet ederse.


 Siz o zamana kadar soframin keyfini cikartin. Uzerine tatli iyi gidecektir mutlaka.

11 Ekim 2010 Pazartesi

BROWNIE


 Gecen haftaki keyifsizliklerimden kurtuldum cok sukur. Bu haftanin daha guzel gecmesini umut ediyorum. Yavas yavas haftasonu davetimin tariflerini de vereyimde iyice keyfim yerine gelsin. 
Herkes gider Mersin' e ben giderim tersine misali menunun sonundan basladim tarif vermeye. 

 BROWNIE 
Niye baslik atar gibi buyuk yazdim simdi ben bunu? Cunku cok seviyorum coookku vurgulamak istedim.



 Kekin her cesidine oldum bittim bayilirim. Helede sicak olursa ve cikolatali ve biraz nemli ve yaninda bir bardak taze demlenmis cay ve bir sonbahar gunu ve panceremin kenarinda ... uzar gider bu "ve" ler.
Sozun ozu ben browniyi baska seviyorum. Sizde seviyorsaniz bu tarifi mutlaka deneyin derim baskada bisey demem.



Malzemeler:

* 4 yumurta
* 100 gr bitter cikolata
* 100 gr sutlu cikolata
* 100 gr tereyag
* 1.5 su bardagi seker
* 1 su bardagi un
* 50 gr kakao
* 2 paket(20gr) kabartma tozu

Yapilisi:

* Tereyagi eritip icine cikolatalari parcalayarak atin ve karistirarak iyice erimesini saglayin.
* Erimis tereyag-cikolata karisimiyla sekeri iyice cirpin.
* Yumurtalari ekleyip cirpmaya devam edin.
* Un, kakao ve kabartma tozunu ayri bir yerde harmanlayip hamura ilave ederek cirpmaya devam edin.
* Hamuru yaglanmis firin tepsinize dokerek 180 derecede 25 dk pisirin. Ardindan firirnin isisini150dereceye dusurup 5 dk daha pisirin.
* Tercihinize gore sicak veya soguk ikram edin.

Afiyet Olsun. . .

10 Ekim 2010 Pazar

YEMEKTE MISAFIRIM VARDI


 Hafta ici epeyce hareketli gecti benim acimdan,  tatsiz bir ilk kattim yasam defterimin satirlari arasina. Bildik kosturmacalar ve sevilen bir arkadasa veda.
 Guzel bir aksam yemegiyle yaptim haftanin kapanisini. En azindan bu bana biraz moral verdi. Seviyorum misafir agirlamayi, enerjim artiyor, yorgunlugum diniyor tatli sohbetlerin arasinda.


Iki masam vardi yine, onlardan ilki ve menuyu gonderiyorum once size. Tarifler ve ikinci masa da yolda, teker teker gelecekler.

Menumuzde olanlar;

* sebzeli tavuk corbasi
* sigara boregi
* baharatli biber dolmasi
* firinda kasarli mantar
* amerikan salatasi
* coban salatasi
* tas kebabi
* arpa sehriyeli pirinc pilavi
* Firinda sutlac
* Brownie



7 Ekim 2010 Perşembe

HADI DESTEKLEYELIM!


 Sevgili anneler, anne adaylari, gelecegin anneleri ve tabiiki babalari,
Calisan gebe ve Blogcuanne' nin el ele verip hazirladiklari Emzirme Reformu Manifestosuna hepbirlikte bizde destek verelim.

 Emzirme konusunda dogru sekilde bilinclenmeyi ve calisan annelerin yasal haklarini konu alan calismalari icin Sevgili Simge ve Elif' in sitelerini ziyaret edelim

 Saglikli bireyler ve saglikli bir toplum icin bebeklerimizi mutlaka emzirelim.

 Emzirme ve calisan gebelerle ilgili attiklari bu buyuk adimdan dolayi Sevgili Simge ve Elif' e sonsuz tesekkurler.

6 Ekim 2010 Çarşamba

SEBZELI-KARIDESLI NOODLE

 Bayanlar sabah uyandiklari andan itibaren akillarinin bir kosesinde minik bir telasla devam ederler gune; bugun ne pisirsem?
  Oyle minicik bir dusuncedir ki bu kimsenin farkina varmadigi, hatta umursamadigi biseydir.
Her aksam eve geldiklerinde hazir bir sofra ve guzel yemeklerle karsilasan ev ahali hic dusunmez bu yemeklerin nasil ortaya kondugunu. Ne de olsa cocuklarin annesi, evin beyinin sevgili hanimi dusunmustur onlarin yerine ve pisirmistir ne dusunduyse.


 Onlarada afiyetle yemek kalmistir. Bazen begenilmez yapilan yemek, "amaann bu yemek mi var!" diye, bazen binbir turlu bahane bulunur, tuzu az olmus, suyu fazla olmus, sicak olmus, soguk olmus, mus ta mus...
 Oysa evde ne varsa o yapilmistir icine aileye olan sevgide katilarak, emek verilmistir, zaman tuketilmistir.

  Ben sansli bir bayan olarak sabah uyandigim andan itibaren  "bugun ne pisirsem?" dusuncesini esiyle beraber yasayanlardanim. Hatta cogu zaman fikir vermekle kaklmayip yemegide yaptigi icin sanirim daha da sansliyim.
  Dun aksam da her aksam oldugu gibi yolda karar verdik ne pisirecegimize ve eve gec vardigimiz icin pratik biseyler yapmaliyiz deyip, ailece vazgecemedigimiz, dar zamanlarin kurtaricisina sarildik hemen.

 Ben cocuklarla ilgilenirken esim noodle yapti bize, en sevdigimiz cesidinden. Esimin ellerine saglik, yine super bi yemekti, herzamanki gibi.

 MALZEMELER:
* 1 paket noddle
* 250 gr dondurulmus karides
* 1 tane orta boy avokado
* 2 tane orta boy havuc 
* 1 tane dolmalik yesil biber
* 1 tane dolmalik sari biber
* 1 tane dolmalik kirmizi biber
* 2-3 dis sarimsak
* 1 sap yesil sogan
* 1 tane orta boy kuru sogan
* 3 corba kasigi sivi yag
* 1 tatli kasigi susam yagi
* 3 yemek kasigi soya sosu
* Tuz, kirmizi toz biber

YAPILISI:

* Noodlei kayanayan suyun icine atip 5 dk.haslayin.
* Haslanan noodlei suzgece alip iyice suzulmesini saglayin.
* Tum sebzeleri julyen olarak dograyin.
* Wok tavaniza sivi yagi koyun ve sirasi ile sarimsak, havuc, avokado, sogan ve biberleri , herbirini 1-2 dk pisirerek ekleyin.
* En son karidesleri, susam yagini,soya sosunu tuz ve kirmizi toz biberi de ekleyip 1-2 dk daha pisirerek noddlela karistirin.
 * Yemeginiz sevise hazir..

 Afiyet Olsun. . .

NOT:
* Avokado yumusaksa en son ekleyin , sertse havucla beraber ekleyin.Ayrica avokado bulamazsaniz onun yerine kabak ta kullanabilirsiniz.
* Ben karidesleri donmus kullandigim tekrar haslamiyorum ama siz taze karides kullanacaksaniz mutlaka onceden haslamyi unutmayin.

5 Ekim 2010 Salı

KADAYIF DOLMASI

 Muhallebili kekimi Hamarat Abla- Tatli yiyelim tatli yarisalim' a  gonderemeyince bende kalktim baska bir tatli yaptim. Heveslendim ya bi kere gondermezsem olmaz dimi ama.
 

Malzemeler
*    ½  kg tel kadayıf
*   150 gr. iri çekilmiş ceviz
*    3 adet yumurta
*    2 su bardağı su
*    2 su bardağı şeker
*   ¼  limon suyu

 
Yapılışı
* 2 bardak suyu kaynatıp şekerini ve limon suyunu ilave ettikten sonra karıştırarak birkaç dakika kaynatın.
* Soğutarak derin bir kaba koyun ve kadayıftan parçalamadan biraz koparıp içine ceviz koyarak yaprak sarması yapar gibi sarın.
* Sarma işleminiz bittiğinde, yumurtaları blender ile iyice çırpın. Kadayıf dolmalarını teker teker yumurtaya iyice bulayıp kızgın yağda kızartın.
* Kızaran kadayıfları bir kevgir yardımıyla alıp şerbetin içine atın. Bir kaç dakika bekletip çıkartarak servis yapın.

Afiyet olsun.

4 Ekim 2010 Pazartesi

OYLESINE

Bugun hic keyfim yok. Canim calismak istemiyor. "Ohooo haftanin ilk gununden ne bu boyle" demeyin lutfen, zira bizim 3. is gunumuz bugun. 

Arabama atlayip evime gitmek istiyorum ama ne mumkun; isler pesimi birakmiyor. :((

2 Ekim 2010 Cumartesi

ETLI NOHUT

 Kis yaklasiyor ulkemde. Serin serin esen ruzgarlar baslamistir artik. 
Soyle icini isitacak sicacik biseyler icmek gelir insanin icinden, soludumu buz gibi havayi.
Ve menuler degisir yavas yavas tum sofralarda. Yazin o serinleten tatlari birakilir. Kuru baklagiller daha cok yapilmaya baslanir. Yaninda yazin kurulmus tursu veya kuru sogan esliginde susler sofralari.
 Gecen  aksam yaptim bende, yaninda tursumuz yoktu ama kuru soganimiz vardi. Misss gibi tereyagli pirinc pilavi birde.
 Henuz aksam menunuzu belirlemediyseniz hadi sizde yapin sezon acilisini. Ben nohutlari haslayip, posetleyip dondurucumda stokladigim icin her zaman elimin altinda hazir bulunuyor. Size de tavsiye ederim.


Malzemeler:
* 1/2 kg kemikli et
* 2 su bardagi nohut
* 2 bas orta boy kuru sogan
* 1 corba kasigi biber salcasi
* 1 corba kasigi domates salcasi
* Sivi yag
* Kirmizi pul biber, tuz

Yapilisi:
* Yeterince sivi yagi tencereye koyup isitin. Isinan yaga etleri ilave edin, harli ateste alt ust ederek pisirin.
* Etler suyunu salip cekinceye kadar, tencerenin kapagini kapatarak pisirmeye devam edin.
* Kuru sogani ilave edip pembelesinceye kadar karistirarak kavurun.
* Salcalari ve kaynamis suyuda ekleyip bir sure daha pisirin.
* Etler yumusadiginda onceden hasladiginiz nohutlari da  ilave edip 10 dk kadar daha pisirin.
* Ocagi kapamadan 2 dk once tuz ve pul biberi ekleyin.
* 10-15 dakika dinlendirip oyle servis yapin.

Afiyet olsun ...
Related Posts with Thumbnails