30 Eylül 2010 Perşembe

KAHVE MOLASI


 Ne cok calisiyoruz omrumuz boyunca. Ofiste, evde, trafikte ... Bir kosusturmacadir almis basini gidiyor. Yakalayabilsek bari hayati. Nerdeeee! Yetisemiyoruz bile.
O zaman ara sira dinlenmek lazim, bir kahve molasi lazim. Soluklanip tekrar yola devam icin.

 Hadi simdi birer kahve icelim. Turk kahvesi olsun o da.


 Benimki sade olsun, yaninda da bitter cikolata.


Siz nasil alirsiniz kahvenizi?


Orta mi?
Sekerli mi?

Hadi gelin beraber yudumlayalim kahvelerimizi.


29 Eylül 2010 Çarşamba

MUHALLEBILI KEKIN TARIFI


Malzemeler:
Keki icin:
* 1 su bardagi un
* 1 paket kakao
* 1 paket kabartma tozu
* 1/2 su bardagi seker
* 4 yumurta
* 1 corba kasigi tereyag veya margarin

Muhallebisi icin:
*1lt sut
*1/2 su bardagi seker
* 2 su bardagi un
* 1 corba kasigi tereyag veya margarin
* toz krem santi

*Uzeri icin 1 paket toz cikolata sosu 

Yapilisi:
* Yumurta ve sekeri mikserle iyice cirpin.
* Tereyagini eriterek karisima ekleyin.
* Un, kabartma tozu ve kakaoyu ayri bir yerde harmanladiktan sonra karisima ekleyerek cirpmaya devam edin.
* Yuvarlak bir firin kabinda, 180 derecede pisirin.
* Muhallebi icin, krem santi disinda tum malzemeyi bir tencereye koyup kaynayana kadar karistirarak pisirin.
* Pisen muhallebiyi siyice sogutun, icine toz krem santiyi karistirarak olabildigince uzun sure mikserinizle cirpin.
* Pisen kekinizi arasina krema surecekmis gibi 2' ye kesin.
* Kekin bir parcasini, icine strech film serdiginiz derince bir kaba yerlestirin. Bu asamada kekinizde parcalanmalar olacaktir hic sorun degil. Siz keki, kopan yerlerini birlestirerek kabin icine yerlestirin.
* Yerlestirme islemi birtince hazirladiginiz muhallebiyi icine dokun.
* Kekin diger parcasinida kapak olarak uzerine kapatin. Eger kabiniz kucuk, kekiniz buyukse disa tasan parcalari keserek cikartin.
* Kekin uzerini strech film ile kapatip 1 gece buzdolabinda bekletin.
* Cikolata sosunu paketin uzerinde yazdigi gibi hazirlayip sogutun.
* 1 gece beklettiginiz kekin uzerini biraz sutle islatin, servis tabagina alt ust edip bu tarafinida bir kac kasik sutle islattiktan sonra uzerine cikolata sosunu dokerek servis yapin.

Afiyet olsun. . .

28 Eylül 2010 Salı

MUHALLEBILI KEK (KUMBET PASTA)


 Muhallebili kek diye yaparim ben bu pastayi senelerdir. Kostebek pasta oldu bir ara, sonra kumbet pasta diye yayildi. Hal boyle olunca ben de her iki ismi birden kullandim.

 Soyle bir gezindim tarifleri, hepsi baska baska. O zaman dedim, isteyen istedigi gibi yapabilir bu pastayi. Ama ben yine de kendi tarifimi de vereyim, bulunsun arsivlerde.
 Dun sevgili Derya' yi ziyaretimde Hamarat Abla- Tatli Yiyelim Tatli Yarisalimi gorunce bingoo dedim. Tam zamaninda yapmisim bu pastayi. Sonra katilim kurallarini okuyunca husrana ugradim, kekler, pastalar ... kategori disiydi. Ne yapalim kismet degilmis. Baska bir tatli yapabilirsem katilirim belki.

Bu arada pastamin tarifini yarin yayinlayacagim. Bugunku on hazirlik olsun dedim :)

26 Eylül 2010 Pazar

KREP

Bir bilmecem var hanimlar,
Cayda kahvaltida yenir,
Pratik deyince akla,
Hemen onun adi gelir.
Krep, krep, krep.

 Herkes yapar, degisik degisik yapar. Kimi bol yumurtali sever, kimi yumurta kokmasin der. Kimi ince ister, kimi kalin olsun der. Kimi boregini yapar, kimi bohcasini, kimi kahvaltiya yapar kimi cay saatine...
Bende kahvalti icin yaptim. Incecik olanindan, yumurta kokmayanindan. Ve bu tarifimle sevgili Fatosun Dunyasi' nin kahvalti etkinliginede katiliyorum.
Malzemeler:
* 3 yumurta
* 4 su bardagi sut
* 2 su bardagi un
* 1/2 cay kasigi tuz

Yapilisi:
* Yumurta ve sutu blenderinizla iyice cirpin.
* Unu ve tuzu ekleyerek icinde topak kalmayana kadar cirpmaya devam edin.
* Krep tavasini iyice isitip hazirladiginiz hamurdan kepce yardimiyla biraz dokup, tavayi saga sola yatirarak hamurun heryere yayilmasini saglayin.
* Bir tarafi pisen kreplerin, spatula yardimiyla cevirerek, diger taraflarininda pismesini saglayin.
NOT: Krep hamuru klasik hamurlardan daha sivi halde olacak, endiselenmeyin. 

Afiyet olsun . . .

23 Eylül 2010 Perşembe

FETTUCINE ALFREDO (TAVUKLU)

 Makarna sever misiniz? Sevmeyen var midir acaba? Hic sevmeyen cocukken sevmistir ama yinede sevmistir makarnayi oyle degilmi. 
Her evde piser, hemde cesit cesit. Bazen cay sofralarimizi susler bazen ana yemek olarak cikar karsimiza. Bazen boregini yapariz, bazen corbaya katariz. Kucumsenir bazende, yemek yapmayi bilmeyenlerin bile en kolay yaptigi sey diye.    
  
 Ama bi girdin mi makarna dunyasina cik cikabilirsen bi daha. Her zevke her eve uygun bir cesidi bulunur mutlaka.
" Makarna da neymis!"  diyenlere inat  girdim dun akasam mutfaga, ziyafet tadinda bir makarna yapmaya.

 Oyle cok zaman almayan ama lezzetinede doyulmayan bir fettucine hazirladim. Cocuklarimin bayila bayila yedigi, benim de kendimi zor frenledigim bir yemek oldu. Hos oglen menusunde olsa frenlemezdim ama aksam menusu olunca isin rengi degisiyor.

   
           
 Fettucine makarnanin cinsi, alfredo ise sosunun adi. Siz eger fettucine bulamazsaniz istediginiz herhangi bir cesit makarnaylada yapabilirsiniz bu yemegi. Tavuk yerine karides kullanabilir veya sade de deneyebilirsiniz.

Malzemeler:

* 1 paket fettucine  makarna
* 1 tane kemiksiz tavuk gogsu
* 200 gr mantar
* 2 dis sarimsak
* 500 ml sivi krema
* Rendelenmis parmesan, karabiber, tuz

Yapilisi:
* Makarnaniz kaynamis suda haslanirken, ince ince dogradiginiz mantarlari biraz tereyag ile kavurun.
* Iki dis sarimsagi ezerek kavrulan mantarlara ilave edin.
* Julyen dogradiginiz gogus etlerini biraz da tuz ekleyerek pisirin.
* Tavuklar suyunu salip cektikten sonra krema ve karabiber ekleyerek biraz daha pisirin.
* Haslanan makarnalari suzurek sosunuzla karistirin.
* Tabaga aldiginiz makarnanin uzerine parmesan ve ince kiyilmis maydanoz serperek servis edin.

Afiyet olsun. . .

22 Eylül 2010 Çarşamba

KATIKLI DOLMA

 Cok degil, bundan sadece dort yil once deselerdi bana "dunya mutfaklarini cok seveceksin" diye, guler gecerdim. Dort yilda cok sey degisti hayatimda, mutfagimda ise daha da cok ...

 Artik oyle burun kivirmiyorum, o neymis, bu neymis(!) diye. Aksine "tadi nasildir acaba?, denesem mi?" lere basladim. Firsatini buldum mu kacirmiyorum hic yeni bir lezzetle damagimi tanistirma sansini. Hele bir de ev ahalisi begenirse, tamamdir iste.
Daha dun fast foodlarda yedigim pizza ve hamburgerle sinirliyken dunya mutfagi(!) kulturum ( ki ben fast food hic sevmem ve cooook nadiren yerim), bugun uzak dogudan Italya' ya, arap mutfagindan meksikaya bicok yemek bilir oldum. Ustelik bilmekle kalmayip mutfagimin sik yapilanlar bolumune bile eklendi kendileri. Artik sekerli yemekler, tuzlu tatlilar da yiyebiliyorum yani.

  Ama herseye ragmen damak lezzeti sarayimin tahtinda, hic suphesiz,CANIM TURKIYEM' in guzel yemekleri oturuyor. Digerleri hep ondan sonra... Dogusundan batisina, kuzeyinden guneyine her yeri lezzet dolu vatanimin. Cesit cesit, renk renk, aroma aroma...

 Iste onlardan biri de katikli dolma. Aslinda bir ana yemek olmasina ragmen, kendisiyle karsilasmamiz bir cay davetine rastliyor. Dolayisiyla benimde hem ana yemek, hem cay daveti listelerimde yerini saglamca aliyor.

  Basligi gorunce "ust uste dolma tarifimi olur?" diyenler olmustur belki. Ama bu oyle siradan bi dolma degil. Adi dolma, etkisi bambaska bisey. Inanmazsaniz deneyin kendiniz gorun:)
Malzemeler:
* 200 gr kiyma
* 1 cay bardagi ince bulgur
* 1 orta boy kuru sogan
* 2 sarimsak
* Yogurt
* Kuru reyhan, kuru nane, kirmizi biber, tuz

Yapilisi:
* Kucuk kucuk dogradiginiz sogani, biraz kuru reyhan, tuz ve bulgur ile kiymaya karistirip biraz su ekleyerek yogurun.
* Kabaklarin icini dolmalik olarak oyun.
* Hazirladiginiz harc ile  kabaklari doldurun ve 1 parmak genisliginde kesin.
* Genis bir tencereye dizip uzerine deyecek kadar su ile  pisirin.
* Pisen dolmalari bir kevgir yardimi ile servis tabagina alin.
* Sarimsaklari ezerek veya rendeleyerek yogurda karistirip dolmalarin uzerine dokun.
* Kucuk bir cezvede isittiginiz yaga kirmizi biber ve kuru nane ekleyerek bunu da yogurdun uzerine gezdirin.

Afiyet olsun. . .

20 Eylül 2010 Pazartesi

BIBER DOLMASI

 Insan elindekilerin degerini bilmiyor cogu zaman. Kim ne derse desin, nasil uyarirsa uyarsin nafile. Elinde ya, sahip ya, kiymetsiz iste. Oysa sahip olmadigi en basit bisey bile kiymetleniyor baskasindaysa eger. Degerinin cok cok uzerinde kiymet goruyor. Bosuna dememisler "komsunun tavugu komsuya kaz gorunur" diye. Dolmalik biberle bizim aramizdaki iliskide boyle iste. Elimin altindayken bilmemisim meger kiymetini. Simdi bende yok ya oylece ic geciriyorum "nerde Turkiydeki biberler" diye. Eger yasadiginiz memlekette dolmalik biberler ayva buyuklugundeyse, elma buyuklugunde olanlara "aaaa minicikmis!" tepkisini verebiliyorsunuz. Ve asil olmasi greken limon buyuklugundeki biberleri bulunca da hazine bulmus gibi seviniyorsunuz. 
 Eskiden elimin altindayken binbir turlu bahaneyle begenmedigim biberleri simdi Turkiye' den ayila bayila getirir oldum. Veee bayram donusu getirdigim biberlerimden dolma yaptim dun aksam. Kucagimda olisimle tek elle yemek yapma konusunda uzman oldum bu arada. Ama olisimde elinin lezzetini katinca yemege daha bi baska, daha bi guzel oldu dolmalar.
         
           

Malzemeler:
* 20 adet limon buyuklugunde dolmalik biber
* 2 su bardagi pirinc
* 2 bas orta boy sogan
* 4-5 dis sarimsak
* 2 orta boy domates
* Zeytinyag
* Kuru nane, kimyon, kirmizi pul biber, tuz
* 1 tane limon
* 1 corba kasigi domates salcasi
* 1 corba kasigi biber salcasi

Yapilisi:
* Kuru sogan, sarimsak ve domatesleri kucuk kucuk dograyin.
* Tum malzemeyi birbirine karistirin.
* Biberlerin cekirdeklerini cikartip iclerini hazirladiginiz harcla doldurun.
* Uygun buyuklukte bir tencereye agizlari yukari gelecek sekilde dizin, uzerlerini domates dilimleriyle kapatin.
* Biberlerin uzerine cikmayacak kadar sicaka su ekleyerek kisik ateste pisirin.

Afiyet Olsun. . .

18 Eylül 2010 Cumartesi

Butun kizlar toplandik, toplandik, toplandik.

 Dun bizim haftasonumuzdu. Sezon acilisi yapalim dedik, bayram bitti, okullar acildi herkes donmustur memleketden. Ama nerdeee! Bizim hanimlara yetmemis tatil, donememisler.
Ben bes gunluk bayram kacamagi yaptim diye sevinirken sevgili arkadasimin kizi Ruhsarcigimdan duyduklarimla oylece kala kaldim. "Azicik tatil yaptik hic yetmedi" demez mi! (Arkadas uc aycik tatil yapti bu arada) "Neyse" dedim kendi kendime "buna sukur, ya hic gidemeseydim".
 Tatilden geri donenler ve zaten burda olan arkadaslarla guzel bir gun gecirdik. Herkes elinde bir ikramlikla gelip servislerde acik bufe seklinde olunca bana da kendi evimde misafir olmak kaldi. Bayildim bu ise. Siz bana hep gelin arkadaslar. Hem misafir agirladim hem misafir oldum. Ellerinize saglik hersey icin.
Ama yinede ev sahibi olarak hicbirsey yapmadan  duramadim ve ispanakli borekle parfe yaptim.  Parfenin fotograf asamasinda agir baskiya maruz kaldigim icin sadece tek kare alabildim. Sonrasinda hic kalmadigi icin dilim fotografini cekemedim. Yeniden yaptigimda daha guzel fotolar cekersem guncellemeyi dusunuyorum.

PARFE

 Yaraticiligin sinir tanimadigi bir tatli parfe. Damak ve goz zevkinize gore istediginiz sekilde hazirlayabiliyorsunuz. 
17 yil once yemistim parfenin bu seklini ve o gunden bugune kucuk degisikliklerle yapiyorum hep. Daha dogrusu onceleri annem yapiyordu sonra ben yapar oldum.
Asil tarifinde yumurta olmasina ragmen ben koymuyorum mesela. Ve aslina sadik kalarak sosunu da donmus olarak servis ediyorum. Siz dilerseniz sosu servis esnasinda dokebilirsiniz uzerine. Biskuvi olarak ta petit beurre kullaniyorum. Ama internette yaptigim arastirmalarda son donemde hep piknik biskuvi kullanilmis, tercih yine sizin tabii. Parfenizi ister kuru meyveli yapin ister yas meyveli, ister cikolatali yapin ister kahveli neli yaparsaniz yapin dikkat edeceginiz tek nokta mutlaka buzlukta 1 gece bekletin. Aksi taktirde puding yiyor gibi oluyorsunuz. Ve kucuk bir puf noktasi Parfenizi dilimleyeceginiz bicaginiz duz kenarli olursa ve ocakta biraz isitirsaniz inanilmaz kolay dilimlendiginizi goreceksiniz.

Malzemeler:
* 2 paket krem santi
* 2 su bardagi soguk sut
* 1 paket(200gr) labne peynir
* 2 corba kasigi capucino veya nescafe
* 1 paket petit beurre biskuvi
* 200 gr kuru incir
* 200 gr kuru kayisi
* iri cekilmis ceviz
* Damla cikolata
* 1 paket toz cikolata sosu

Yapilisi:
* 2  bardak sutle krem santiyi, buzdolabinda soguttugunuz derin bir kabin icinde mikserinizle cirpin.
* Santi kivamini alinca capucino ve labne peynirini ekleyip cirpmaya devam edin.
* Biskuvileri iri kirin ve diger malzemelerle birlikte karistirin.
* Icine strech film serdiginiz bir kaba tum karisimi bosaltip donmasi icin buzluga atin.
* Cikolata sosunu uzerinde yazan tarife gore hazirlayip sogutun.
* Dilediginiz sekilde servis yapin.

Afiyet olsun . . .

16 Eylül 2010 Perşembe

Veee karsinizdaaaa. . .

 Blogumu yazmaya basladigim gunden beri ismini duyanlar "o ne ki?" diye sorup durdular bana. Ben de anlattim her defasinda.
 Bizim memlekette Ramazan Bayrami yaklastimi es dost toplanir yaparlar bu coregi. Bayramda misafirlere ikram etmek icin. Ama oyle az buz degil, kilolarca undan yapilir. Bez cuvallara konup haftalarca saklanir. Bozulmaz, kuflenmez, eksimez, biseycik olmaz. Kahvaltida, piknikte, cayda yenir de yenir.
Ramazan' in o son gunleri yaklastimi mis gibi bir koku sarar sehri. Her evde yapilir ya ondan mutevellit baharat kokulari yayilir disari.
 
 Ne zaman duysam bu kokuyu cocuklugumun bayramlarina goturur beni. Hani buyukler derdi ya "ah o eski bayramlar" diye, anlamazdim. Simdi ben de buyudum galiba, anliyorum.
 Hala eskisi gibi her evde yapiliyormu memleketimde bilmiyorum. Gitmeyeli uzuuuun yillar oldu.
Ama annem, gozumun nuru, canimin ici annem ne zaman ziyaretine gidecek olsak ozlemislerdir diye tum maharetini doker ortaya, gunun anlam ve onemine uygun olarak.
  Yillar sonra bayram ziyaretine gidince usenmemis yine yapmis sevdigim ne varsa. En basta da bayram kombesini. Ben de cok ozlemistim gercekten. Ellerine saglik annecigim.
 Simdi ben receteye normal olculerin yarisini yazacagim ama siz denemek ister ve olculeri yine de fazla bulursaniz sizde yarisini yapin.


Malzemeler:
* Firindan alinmis 1 ekmek hamuru
* 2.5 kg un
* 1/2 kg tahin
* 1/2 lt sivi yag+margarin
* 750 ml sut
* 1 kg toz seker
* 2 paket kabartma tozu
* Karanfil, kabuk tarcin, rezene, corek otu, susam


Yapilisi:
* Firindan aldiginiz ekmek hamurunu 2 bardak un ve ilik su ekleyerek cogaltin.
* Uzerini islak bir bezle kapatarak mayalanmasi icin kabarana kadar bekletin.
* Sut, seker, tahin ve yagi karistirip mayalanan hamura ilave edin.
* Karanfil, tarcin ve rezeneyi doverek toz haline getirin.
* Baharatlari corekotu ve kabartma tozu ile birlikte kalan una karistirin.
* Unu hamura katarak cogaltin. Yumusak kivamli bir hamur elde etmelisiniz.
* Hamurdan istediginiz buyuklukte parcalar kopartip avucunuzda yuvarlayarak sekil verin.
* Genis bir tabagin icinde susam, 1 yemek kaigi toz seker ve 2 yemek kasigi suyu karristirin.
* Sekillendirdiginiz hamuru bu karisima bastirin.
* Onceden isittiginiz firininizda, varsa odun atesi ayarinda yoksa en yuksek derecede uzeri kizarana kadar
pisirin.
Not: Firin tepsinizi yaglamaniza gerek yok.

Afiyet olsun...

14 Eylül 2010 Salı

Oklavadan Cekme

 Yara gecer izi kalir misali bayram gecti gecmesine de izleri bi sure devam edecek gibi.
Annecigim yapti bu tatliyi bayramda, biz de yedik afiyetle. Siz de yemek isterseniz hadi bakalim hemen mutfaga.
 Malzemeler:
 * 1 su bardagi sivi yag
 * 1 su bardagi sut
 * 5 su bardagi un
 * 2 yumurta
 * 1 tatli kasigi sirke
 * 1 fiske tuz

Ici ve Uzeri icin:
 * Ceviz
 * 400 gr tereyag

Serbeti icin:
* 5 su bardagi toz seker
* 5 su bardagi su
* 1/2 limon 

Yapilisi:
* Ceviz disinda tum malzemeleri birbirine karistirip normal kivamli bir hamur elde edin.
* Hamuru 30dk. buzdolabinda dinlendirin.
* Serbeti isin 5 su bardagi suyu kaynatip sekerini ve limon suyunu ilave edin.5-10 dk daha kaynatip ocaktan alin.
* Dinlendirdiginiz hamuru20 esit parcaya ayirin. Her birini nisasta ile incecik acin.
* Actiginiz yufkayi tam ortadan 2' ye ayirin. Uzerlerine ince cekilmis cevizi serpistirin.
* Ince bir oklavayi yufkanin kestiginiz tarafina koyun ve icinde oklava oldugu halde rulo yapin.
* Oklavanin iki tarafindan, ayni anda, orta kismina dogru hamuru sikistirin ve oklavayi cekerek cikartin.
* Elinizde kalan buzgulu ruloyu 8-10 cm uzunlugunda parcalara ayirin ve tepsiye dizin.
* 400 gr tereyagini kaynayacak kadar isitin ve tepsiye dizdiginiz tatlinin uzerine dokun.
* 180 derece firinda iyice kizarana kadar pisirin.
* Firindan cikan tatlinin uzerine serbetini dokun ve en az birkac saat serbetini cekene kadar bekleyin.

Afiyet Olsun. . .

BAYRAM DA BITTI :(

 Bayram miydi biten yoksa ruya mi gordum bilemiyorum. Bi'sey geldi gecti ama anlamadim.
Guzeldi, bitti! demek istemiyorum, zira guzel demek yetmiyor. Simdi yine bir bahane olmali yeniden gidebilmek icin vatan topraklarina, kavusabilmek icin baba ocagina. Kucuk bir ani bayram sabahindan, sevdiklerinle yapilan, sohbetin tadina doyulmayan bir kahvalti. Yeni bir bayrama sevdiklerimizle beraber cikabilmek umudu ile...

6 Eylül 2010 Pazartesi

MINICIK BIR ARA

Bayrama gidiyoruz. Canim TURKIYEM' e. Simdiden herkese hayirli bayramlar. Belki orada firsat bulup yazamam bisiler. Ama donuste elim kolum dolu gelecegim. En guzeli de bu bayrama ozel bizim oralarda yapilan, blogumun adi olan bayram kombesinin tarifini getirecegim. Herkese sevgiler.

4 Eylül 2010 Cumartesi

TRUFFF...

 Bir umut bir heyecen bekledik gelisini aylar boyunca. Daha gelmeden basladi hazirliklarimiz. Temizledik evlerimizi piril piril, alisverisler yaptik, menuler hazirladik, davetli listeleri cikardik. 
Dualar ismarladik Hicaz'a gidenlere, selamlar gonderdik EN SEVGILININ memleketine, hayaller kurduk kendimizde birgun gidelim diye.
Hos sohbetler dinledik, hos sohbetler ettik, huzurla doldurduk yuregimizi. Simdi gidiyor, gozlerimizde yas yuregimizde bir telas; acaba seneye de kavusurmuyuz!
Uzulmeyelim diye gittigine, hani kavusamazsak belki diye kocaman bir hediye birakiyor giderken bize.. Cocuklarin nesesi, buyuklerin telasi, hasretlerin noktasi olan RAMAZAN BAYRAMI' ni.
Evet, koca bir Ramazan' i devirip bayrama yakastigimiz, icinde Kadir gecesini aradigimiz son mubarek gunleri yasiyoruz artik. Elde var yeni bir telas: bayram hazirliklari.
 
Tam da bu hazirliklarin arefesinde konuk olduk cok sevdigim bi ablamin iftar sofrasina. Ve kucuk bir hediye, agizlar tatlansin, muhabbet ballansin diye. Oyle cok sevmiyorum disardan alinan tatlilari, pastalari. Kendim yapayim istiyorum hediye gotureceksem eger. Ama vaktim yoksa el mahkum, caliyorum pastane kapilarini.
Onceki aksam, yani persembe aksami, yani haftasonu, yani vakit boldu. Sivadim kollari girdim mutfaga, iftar davetine hediye truflar yapmaya.
Onumuz bayram ya hani vereyim dedim receteyi, belki yapmak isteyen olur, kendi damak zevki ve sunum tarziyla hayal gucununun sinirlarini zorlayan olur. Bellimi olur! Olur mu olur!

 
Klasik, sade ve en kolay truflar yapmak icin;
Malzemeler:
* 100 gr bitter cikolata
* 100 gr sutlu cikolata
* 200 ml sivi krema
* 250 gr kek

Yapilisi:
* Kremayi iyice isitin.
* Kucuk parcalara boldugunuz cikolatalari buyuk bir kaseye koyun.
* Isinan kremayi cikolatanin uzerine dokun ve cikolatalar eriyene kadar tel cirpiciyla karistirin.
* Ufaladiginiz keki cikolatalarin uzerine dokerek karistirin.
* Oda sicakliginda sogumaya birakin ve soguyana kadar 10-15 dakikada bir karistirin.
* Soguyan cikolatanizi buzdolabinda bir gece bekletin.
* Ceviz buyuklugunde parcalar koparip avcunuzda yuvarlayin ve dilediginiz sekilde kaplayin.
Ben kaplama icin hindistan cevizi, kakao ve antep fistigi kullandim. siz dilediginiz herhangi biseyi kullanabilir veya benmari usulu eritilmis beyaz ve kahverengi cikolatalara bulayarak hafif citir bir dis kabuk elde edebilirsiniz. Dedim ya bu is cok zevkli ve tamamen sizin hayal gucunuzle sinirli. Kolay gelsin.
Afiyet olsun . . .

2 Eylül 2010 Perşembe

Mini Iftarimiz

 Dun aksam evdeydik. Evimizde ailece mini iftar yemegimizi yedik. Oyle cok cesit yoktu soframizda. Zaten evde oldugumuz zamanlar oldukca mutevazi sofralar kuruyoruz. Bunda hem isten gec donuyor olmanin hem de cok yedigimiz gunleri dengeleme arzumuzun etkisi var. 
 Iftariyelikler, bir corba, bir salata bir de yemek oldumu tamamdir iste. Bi de tatli olmali tabii. 
                            
 Dun aksam da ofisten cikip hizlica gittik eve. Birkac gundur aklimdaydi havuclu pilav yapalim diye. Kismet duneymis. Soyle car cabuk bir sofra kurdum. Pilavda tam kivaminda olunca vermeliyim dedim receteyi. Ve tabiki resimsiz olmaz. Bir taraftan ezanin okunmasi diger taraftan yavrularimin yemege saldirmasindan dolayi amator cekimimi kisa kesip oturduk sofraya.
  Pilav kolay, hazirlik ve pisme sureleri kisa ama lezzeti harika. Zaman zaman cay davetlerimde de yapiyorum bu pilavi, inanin caylada cok guzel gidiyor. Bu pilavi yaparken dikkat etmeniz gereken sey kullanacaginiz tencerenin duz kenarli olmasi ki servis tabagina cevirebilesiniz

Havuclu Pilav

 Malzemeler:
* 4-5 tane orta boy havuc
* 400 gr kusbasi dogranmis antrikot
* 1 bas orta boy sogan
* 2 su bardagi pirinc
* 3-4 kasik sivi yag

  Yapilisi:
* Yagi tencerenize koyup isinmasini bekleyin.
* Isinan yaga etleri ekleyip suyunu salip cekene kadar kavurun. Bu islemi harli ateste yaparsaniz etler pisme
 esnasinda sertlesmezler.
* Suyunu ceken etlere serce parmak kalinliginda julyen dogradiginiz havuclari ekleyip karistirarak kavurmaya devam edin.
* Havuclar yari kavrulunca yemeklik dogradiginiz sogani da ekleyip bir sure daha kavurun.
* Iki bardak pirinci tencereye dokun.
* 3 bardak kaynamis suyu ilave edin, tuzunuda atarak hic karistirmadan agzi kapali bir sekilde kisik ateste pisirin.
* Ocagi kapattiktan sonra tencere ve kapak arasina kagit havlu kapatarak 10 dk. dinlendirin.
* Servis tabaginiza ters cevirerek ikram edin.
Afiyet olsun . . .

1 Eylül 2010 Çarşamba

Kerem' in Annesinin Sofrasi

 Koskoca Ramazan gecti, onca iftar davetine gittik ama ben cesitli sebeplerden hicbirini yayinlayamadim. Dun aksam da yine iftara davetliydik minik Keremlere. Bu defa azmettim resim cekip yayinlayacagim diye. Sibel guldu bana saka yapiyorum sandi ama sofran yayinda Sibelcigim istersen inanma.
 4 buyugun yaninda 3  cocuk olunca gecemiz bir hayli hareketli gecti. Daha yemege baslarken acilisi yaptik. Minik Keremle kucuk  bi' kaza gecirdik. Boncuk boncuk dokuldu gozunden yaslar. Icim oyle fena olduki. Kiyamam ben bebek aglamalarina. Bebekler aglamasin, annelerinin ici burulmasin. 
Ama sonra toparladi kendini ve buyuk adam edasiyla devam etti geceye. Sonucta guzel sohbetlerin yapildigi, damaklarda guzel tatlarin kaldigi, hatirlandikca yuzde kucuk bir tebessum olusturacak bir iftar daha gecmis oldu. Tekrar tesekkurler Sibelcigim ellerine saglik.
 Soframizi renklendiren tatlarimiza gelince;
Tavuk suyuna corba (kitap ismi gibi oldu dimi),
Iftariyelikler,
Zeytinyagli yaprak sarma,
Yag mantisi,
Salata,
Islim kebap,
Pirinc pilavi ve
Yalanci tavuk gogsu.
Yag mantisini cok duymama ragmen hic yememistim, dun aksam denemis oldum ve hemen tarifini vereyim dedim bilmeyenler icin. Menudeki diger tarifleride kendim yaptikca ekleyecegim.

Yag Mantisi

 Malzemeler:
* 2 su bardagi un
* 2 corba kasigi yogurt
* 1 yumurta
* 1 paket kuru maya
* 1 tatli kasigi seker
* Tuz
* 200 gr kiyma
* Sosu icin domates salcasi
* Yogurt
* 1-2 dis sarimsak

Yapilisi:
* Maya, tuz ve sekeri un ile iyice harmanlayin.
* Yumurta, yogurt ve ilik su ilave ederek yumusak kivamli bir hamur elde edin.
* Hamuru biraz mayalandirdiktan sonra  yarim santim kalinliginda acin.
* Iri karelere bolerek iclerine kiyma koyun.
* Hamurun karsilikli koselerini birlestirerek bohca seklinde kapatip biraz daha mayalanmaya birakin.
* Birlestirdiginiz kisimlar alta gelecek sekilde bol yagda kizartin.
* Kizaran hamurlari kagit havlunun uzerine cikartarak fazla yagini cektirin.
* Servis tabagina alip, uzerine sarimsakli yogurt ve salca sosu dokerek servis edin.

Afiyet olsun. . .
Related Posts with Thumbnails